Kaygı (anksiyete), bireylerin akademik başarı, iş performansı ve sosyal yaşam gibi birçok alandaki performansını doğrudan etkileyebilen önemli bir psikolojik durumdur. Bu duygunun bilimsel olarak ölçülmesi ve analiz edilmesi, bireylerin ihtiyaç duyduğu psikolojik destek süreçlerinin doğru şekilde planlanmasını sağlar. İşte bu noktada SPSS programı, kaygı düzeylerinin istatistiksel olarak değerlendirilmesinde en güvenilir araçlardan biridir. Siz de bireysel ya da akademik düzeyde kaygı verilerinizi analiz ettirmek, danışmanlık veya SPSS hizmeti almak istiyorsanız Kutup Akademi Instagram sayfası ya da iletişim sayfamız üzerinden bize ulaşabilir ve profesyonel destek alabilirsiniz.
Kaygı (anksiyete), bireylerin günlük yaşamını etkileyebilecek önemli bir psikolojik durumdur. Günümüzde akademik başarı, iş performansı, sosyal ilişkiler gibi birçok alanda kaygının etkisi araştırma konusu olmaktadır. Bu etkilerin sistematik şekilde değerlendirilmesi ise istatistiksel analiz yöntemleri ile mümkündür. Bu noktada SPSS (Statistical Package for the Social Sciences), kaygı düzeylerinin ölçülmesinde ve bu düzeylerin çeşitli değişkenlerle ilişkisinin analizinde sıklıkla tercih edilen güçlü bir araçtır.
Kaygının Tanımı ve Ölçülmesi
Kaygı, kişinin tehdit veya tehlike algısı karşısında yaşadığı duygusal bir tepkidir. Klinik psikolojide anksiyete bozukluğu olarak tanımlanabilecek düzeylere ulaşabilen bu duygu, çeşitli ölçekler aracılığıyla ölçülmektedir.
Yaygın Kaygı Ölçekleri ve SPSS ile Analiz Süreci
Kaygı düzeylerini bilimsel olarak ölçmek ve anlamlı veriler elde etmek için psikolojik araştırmalarda çeşitli standartlaştırılmış ölçekler kullanılır. Bu ölçekler, bireylerin kaygı durumlarını nesnel bir şekilde değerlendirmeye ve karşılaştırmaya olanak tanır. Elde edilen veriler, SPSS gibi istatistiksel analiz yazılımlarında işlenerek araştırma sorularına yanıt bulunmasını sağlar.
1. Beck Anksiyete Envanteri (BAI)
Beck tarafından geliştirilen bu ölçek, bireylerin son bir haftalık süreçte yaşadıkları kaygı belirtilerini değerlendirmek için kullanılır. 21 maddeden oluşur ve her madde 0-3 arası puanlanır.
SPSS Analizi: Toplam puan üzerinden korelasyon, regresyon ve grup karşılaştırma testleri yapılabilir. Kaygı ile diğer değişkenler (uyku kalitesi, akademik başarı, sosyal destek gibi) arasındaki ilişkiler analiz edilebilir.
2. Durumluluk-Süreklilik Kaygı Envanteri (STAI)
Bu ölçek, kaygıyı iki boyutta ölçer:
Durumluluk kaygı: O anki kaygı düzeyini yansıtır.
Süreklilik kaygı: Bireyin genel kaygı eğilimini ölçer.
Her boyut için 20’şer madde bulunur. STAI, özellikle müdahale çalışmaları öncesi ve sonrası kaygı düzeyini ölçmek için tercih edilir.
SPSS Analizi: Veriler, eşleştirilmiş t-testi, ANOVA, korelasyon ve regresyon analizleri ile işlenebilir.
3. Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği (HAM-A)
Uzmanlar tarafından uygulanan bu ölçek, bireyin hem psikolojik hem de somatik kaygı belirtilerini ölçer. 14 maddelik bu ölçek, klinik ortamlarda sıklıkla tercih edilir.
SPSS Analizi: Klinik ve kontrol gruplarının karşılaştırılması için bağımsız örneklem t-testi veya ANOVA, semptom değişimleri için tekrarlayan ölçüm analizleri yapılabilir.
4. Anksiyete Duyarlılık Ölçeği (ASI)
Kaygı duyarlılığı, bireyin kaygı semptomlarını tehlikeli veya tehdit edici olarak algılamasıdır. ASI, bu algının düzeyini ölçer ve özellikle panik bozukluk araştırmalarında kullanılır.
SPSS Analizi: ASI ile kaygı, panik, stres gibi değişkenler arasındaki ilişkiler yordayıcı analizlerle (regresyon) incelenebilir. Ayrıca farklı yaş grupları veya cinsiyetler arasında duyarlılık farklılıkları analiz edilebilir.
Araştırmanız İçin Destek Alın
Eğer bu tür analizleri uygulamakta zorlanıyorsanız ya da zamanınız kısıtlıysa, SPSS ile Stres ve Başa Çıkma Stratejileri Analizi ve SPSS analizi yaptırma hizmetlerimizle size uzman desteği sunuyoruz.
SPSS ile Kaygı Analizi Süreci
1. Veri Toplama
SPSS ile analiz yapılabilmesi için öncelikle bir örneklem grubundan anket veya test uygulaması yoluyla veri toplanır. Katılımcılara demografik bilgileri (yaş, cinsiyet, eğitim seviyesi vb.) ve kaygı düzeylerini ölçen sorular yöneltilir.
2. Veri Girişi ve Kodlama
Toplanan veriler SPSS arayüzüne girilir. Anket sorularına verilen yanıtlar puanlara dönüştürülerek kodlanır. Örneğin:
| Katılımcı No | Cinsiyet | Yaş | BAI Toplam Puanı |
|---|
| 1 | Kadın | 22 | 26 |
| 2 | Erkek | 28 | 15 |
3. Tanımlayıcı İstatistikler
İlk adımda ortalama, medyan, standart sapma gibi tanımlayıcı istatistikler elde edilir. Bu adım, veri setindeki genel eğilimleri gözlemlemek için önemlidir.
Descriptive Statistics:
Mean BAI Score = 21.45
Std. Deviation = 7.23
4. Güvenilirlik Analizi (Cronbach’s Alpha)
Ölçeklerin iç tutarlılığını test etmek için Cronbach’s Alpha katsayısı hesaplanır. Bu katsayı 0.70 üzerindeyse ölçek güvenilirdir.
Cronbach’s Alpha = 0.84 → Güvenilir
5. Korelasyon Analizi
Kaygı düzeyinin yaş, cinsiyet, eğitim gibi değişkenlerle ilişkisini görmek için Pearson veya Spearman korelasyon analizi yapılabilir.
Kaygı ↔ Yaş: r = -0.35, p < 0.01
Yorum: Yaş arttıkça kaygı düzeyi azalma eğilimindedir.
6. T-Testi ve ANOVA
İkili gruplar (örn. kadın/erkek) için bağımsız örneklem t-testi, birden fazla grup için ise tek yönlü ANOVA ile kaygı düzeyleri karşılaştırılır.
Kadınlar (Ort. = 23.1), Erkekler (Ort. = 19.8)
t = 2.35, p = 0.021 → Anlamlı fark var.
7. Regresyon Analizi
Kaygı düzeyinin bağımlı değişken olduğu bir regresyon modeli oluşturularak, hangi değişkenlerin kaygıyı etkilediği test edilir.
Kaygı = β₀ + β₁(Cinsiyet) + β₂(Yeni mezuniyet) + ε
R² = 0.41 → Model, kaygının %41’ini açıklıyor.
8. Faktör Analizi (Varsa)
Ölçek geliştirme sürecinde veya yapının geçerliliğini test etmek için Keiser-Meyer-Olkin (KMO) ve Bartlett’s Test ile birlikte Açıklayıcı Faktör Analizi (EFA) yapılabilir.
Uygulamalı Örnek: Üniversite Öğrencilerinde Kaygı Düzeyi Analizi
Araştırma Soruları:
Öğrencilerin kaygı düzeyleri yaş, cinsiyet ve sınıf seviyelerine göre değişmekte midir?
Akademik başarı ile kaygı arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?
Veriler:
Bulgular:
Kadın öğrencilerde kaygı puanı daha yüksek çıktı (p < 0.05).
Yaş arttıkça kaygı düzeyinde azalma görüldü.
Not ortalaması ile kaygı arasında negatif korelasyon bulundu (r = -0.42).
SPSS Kaygı Analizi ile Yapılabilecek Ek Çalışmalar
Araştırma Konusu | Analiz Türü | Uygulama ve Örnek Senaryo |
Kaygı ve uyku kalitesi | Korelasyon, Regresyon | Üniversite öğrencilerinin kaygı düzeyleri ile uyku kaliteleri arasında ilişki olup olmadığı araştırılır. SPSS ile korelasyon analizi yapılır, kaygı arttıkça uyku kalitesi düşüyor mu diye bakılır. Regresyon ile bu ilişkinin yönü ve gücü test edilir. |
Sınav kaygısı ile akademik başarı ilişkisi | T-testi, ANOVA | Öğrenciler sınav kaygı düzeylerine göre gruplandırılır. SPSS ile bu grupların sınav puan ortalamaları karşılaştırılır. 3 grup varsa ANOVA, 2 grup varsa t-testi kullanılır. |
Doğal afet sonrası kaygı düzeyleri | Tekrarlayan Ölçüm ANOVA | Bir deprem bölgesindeki bireylerden afetin hemen ardından, 3 ay sonra ve 6 ay sonra olmak üzere 3 farklı zaman diliminde kaygı verisi toplanır. SPSS ile tekrarlayan ölçüm ANOVA analizi yapılarak zamana bağlı değişim değerlendirilir. |
Psikolojik danışmanlık sonrası kaygı değişimi | Eşleştirilmiş t-testi | Danışmanlık öncesi ve sonrası aynı bireylerden alınan kaygı puanları karşılaştırılır. Eşleştirilmiş t-testi ile müdahalenin etkisi değerlendirilir. |
Sosyoekonomik durum ve kaygı | Regresyon | Gelir, eğitim, iş durumu gibi değişkenlerin kaygı düzeyini ne derece açıkladığı çoklu regresyon ile test edilir. SPSS ile hangi değişkenlerin anlamlı yordayıcı olduğu görülür. |
Sosyal destek, öz-yeterlik ve kaygı ilişkisi | YEM ile Aracılık Etkisi Analizi | Üniversite öğrencilerinde algılanan sosyal destek arttıkça kaygı düzeyinin düşüp düşmediği araştırılmaktadır. Ancak bu ilişkide tek etken sosyal destek değildir. Araştırmacı, öğrencilerin öz-yeterlik algılarının da bu ilişkide önemli bir rol oynayabileceğini düşünmektedir. Bu nedenle, “Sosyal destek → Öz-yeterlik → Kaygı” yönünde dolaylı bir etki olup olmadığı Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) ile test edilir. SPSS AMOS veya PROCESS eklentisi kullanılarak yapılan bu analiz, öğrencilere destek sunmanın etkili olabilmesi için aynı zamanda bireysel psikolojik güçlendirme (öz-yeterlik artırımı) çalışmaları yapılması gerektiğini ortaya koyabilir. |
Kaygı düzeyinde cinsiyetin etkisi | YEM ile Düzenleyici Etki Analizi | Araştırmacı, sınav kaygısının öğrencilerin akademik başarıları üzerinde etkili olduğunu bilmektedir. Ancak bu etkinin erkek ve kadın öğrencilerde farklı düzeyde gerçekleşip gerçekleşmediği merak edilmektedir. Bu nedenle, “Cinsiyet” değişkeninin bu ilişki üzerinde düzenleyici (moderatör) rol oynayıp oynamadığı YEM (AMOS) ya da PROCESS makro (SPSS) ile test edilir. |
Kaygı ve uyku kalitesi üzerine yapılan çalışmalarda, öğrencilerin kaygı düzeyleri ile uyku kaliteleri arasında istatistiksel bir ilişki olup olmadığı incelenir. Bu tür araştırmalarda korelasyon ve regresyon analizleri sıkça kullanılır. Benzer analizleri siz de kolayca gerçekleştirmek isterseniz, SPSS veri analizi yaptırma hizmetimize göz atabilirsiniz.
Sınav kaygısı ile akademik başarı ilişkisini araştıran çalışmalarda, öğrenciler sınav kaygı düzeylerine göre gruplandırılır ve bu grupların sınav başarı ortalamaları karşılaştırılır. SPSS’te t-testi veya ANOVA kullanılarak bu farklar istatistiksel olarak test edilebilir. Böyle bir analiz süreci için SPSS analizi yaptırma sayfamızdan destek alabilirsiniz.
Doğal afet sonrası bireylerin kaygı düzeylerini ölçen araştırmalarda, farklı zaman dilimlerinde alınan verilerle tekrarlayan ölçüm ANOVA analizi yapılır. SPSS ile bu tarz uzunlamasına veri analizlerini uygularken SPSS veri analizi hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
Psikolojik danışmanlık öncesi ve sonrası kaygı düzeylerini karşılaştıran çalışmalarda, eşleştirilmiş t-testi kullanılarak müdahalenin etkisi test edilir. Bu tür müdahale araştırmalarında detaylı analiz için SPSS analizi yaptırma hizmetimiz size yardımcı olabilir.
Sosyoekonomik durumun kaygı düzeyine etkisini inceleyen çalışmalarda, gelir, eğitim durumu ve meslek gibi değişkenler regresyon analizine dahil edilerek açıklayıcı modeller kurulabilir. SPSS ile çoklu regresyon uygulamaları hakkında detaylı destek için SPSS veri analizi sayfamıza göz atabilirsiniz.
Sosyal destek, öz-yeterlik ve kaygı arasındaki ilişkilerin incelendiği çalışmalarda, araştırmacılar sıklıkla aracılık etkisi analizinden yararlanır. Özellikle “Sosyal destek → Öz-yeterlik → Kaygı” yönündeki dolaylı etkilerin test edilmesinde aracı değişken analizi hizmetimiz detaylı bir çözüm sunar.
Cinsiyetin, sınav kaygısı ile akademik başarı arasındaki ilişkiyi nasıl etkilediğini anlamaya yönelik çalışmalarda ise düzenleyici değişken analizi tercih edilir. Bu tür moderatör etkileri test etmek için düzenleyici değişken analizi hizmetimizi inceleyebilirsiniz.
Sonuç
Kaygı düzeylerinin belirlenmesi, bireylerin psikolojik sağlıklarının değerlendirilmesi ve gerekli müdahale programlarının oluşturulması açısından büyük önem taşır. SPSS ile yapılan kaygı analizleri, hem akademik araştırmalarda hem de kurumsal psikolojik değerlendirmelerde önemli bir yere sahiptir. Doğru yöntemlerle analiz edilen veriler, sadece bireysel farkındalık değil, aynı zamanda toplumsal çözüm önerilerinin geliştirilmesine de katkı sağlar.
SPSS ile kaygı analizi üzerine detaylı araştırmalar yaparken, hem akademik danışmanlık hem de uygulamalı veri analiz desteği almak isteyenler için instagram sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Burada, analiz süreçlerine dair örnek çalışmalar, eğitim içerikleri ve danışmanlık hizmetleri hakkında bilgi bulabilirsiniz.